09.04.1925
TÜRKİYE KÜRTLERİ YENMEK İÇİN HAREKETE GEÇİYOR
İsmet Paşa Durumun Vahametini Kabul Ediyor • Şiddetli Çatışma Haberleri Geliyor • İngiliz Muhabir Kürtlerin de Silahlandığını Bildirdi
Dün Millet Meclisi’nde, soru önergesine cevap veren İsmet Paşa, Kürt isyanı hakkında uzun bir açıklama yaptı, ki Mart ayında durumun vahametinden bahsetmişti. Birçok il ve ilçenin Kürtlerden geri alındığını belirten Paşa, isyancıların dağlara çekildiğini söyledi. Kürtlerin isyandan vazgeçmediğini söyleyen İsmet Paşa, dağların onlara mezar olacağını da ekledi. İsmet Paşa askeri harekatın henüz bitmediğini ve isyancıların birer birer yakalanıp cezalandırılacağını söyledi.
Ayrıca isyan bölgelerinde halkın din veya başka değerlerini sömüren bu zihniyetten tamamen kurtulmak için tedbirler alınacağını da söyleyen İsmet Paşa*, bu tedbirlerin meclise getirileceğini ve harekatın da bir an önce tamamlanacağını iddia etti.
* “Erbabı fesat, ne kadar uzak ve menî yerlere iltica etmişlerse oraların kendilerine mezar olduğunu anlayacaklardır, bu bir, ikincisi harekâti kattiye bittikten sonra bu havali de ve alel umum bilhassa ve böyle irticaî dine müstenit tesvilâtı siyasiye yapmak hususunda müstait olan havali de bu imkânı serdedecek tedabir alacağız” İsmet İnönü. Genel Kurula hitaben. 7 Nisan 1925.
12.04.1925
KÜRT İSYANI
The New York Times Editörü'ne;
Kürt isyanı İstanbul’dan gelen haberlerden daha ciddi bir durum. İsyan Gunji’de* aşiret lideri Şeyh Sait tarafından başlatıldı ama gerçekte sultanlığı isteyen anti-Kemalistler tarafından yönetilen bir isyan. Alttaki gerçekler durumu aydınlatan önemli ayrıntılar;
1. Türkiye’deki Kürt popülasyonu 350.000’den az. Birlikte hareketten aciz, eğitimsiz ve ekipman eksikliği olan 42 veya daha fazla aşiretten oluşuyorlar.
2. İsyancıların lideri eskiden Türk ordusunda kurmay başkanlığı ve deniz kuvvetleri komutanlığı yapmış General Hamid Paşa**, yardımcısı ise General Mustafa Paşa***. Türk ordusundan tasfiye edilen 4.500 anti-Kemalist asker isyancıları yönetiyor. Bunlar modern silahlarla donatılmışlar ve açık ki iyi destekleniyorlar.
3. Konya, Kayseri, Adana ve Fırat’ın doğusundaki 6 vilayette sıkıyönetim ilan edilerek, yaşları 24 ve 40 arası olan erkekler askere alındı.
4. Azledilen sultanlar Mehmed ve Mecid isyancılara sempatilerini gösterdiler ve ayrıca fanatik din adamlarından da memnunlar.
Her halükarda Ankara, isyanı bastıracak. İsyanın bastırılması şüphesiz alışılagelmiş Türk tarzında olacak. Kürt isyancılar ve anti-Kemalist liderler yok edilecekler. Ankara’nın resmi gazetesi Cumhuriyet, isyancılara Ermenilerin akıbetini hatırlattı. Ama Kemalist rejimin şu anki durumu aniden değişebilir hatta her an çökebilir.
1924 Ekiminde Kemal’in Ekonomi Bakanı gelirlerinin 60 milyon dolar, giderlerinin ise 150 milyon dolar olduğunu açıkladı. Gelirlerin çoğu da devlet borcuna gidecek. Türkiye bu gelirin büyük bir kısmını kullanamaz. Kemalist Türkiye’nin dörtte üçü harap durumda ve halkın yüzde 8’i açlık sınırında. Daha bir ay öne Ankara 1 milyon dolarlık Milwaukee unu satın aldı. Çiftçilerin de askere alınması bu açmazı derinleştirecek. İsyan bastırıldıktan sonra Kürtlerin birçoğu hırsız toplulukları oluşturacak ve eşkiyalığa başlayacak. İsmet Paşa bunun için de önlem alınması gerektiğini belirtmişti.
Türkiye, gelirinin yüzde 66’sını sağlayan Hıristiyanları sürerek veya öldürerek ekonomik bir intihara imza attı. Geri kalmış ve girişimci olmayan 4 milyonluk bir nüfus ile bu büyük yüzölçümlü ülkenin çevrilmesi zor. Yani Türk Bağımsızlığının günleri tükeniyor.
Vahan Kardaşyan****
*1883 senesinde Kayseri’de doğmuştur. Üniversiteye kadar da bu şehirde öğrenim görmüştür. Daha sonra Yale Üniversitesi’nde hukuk okumuştur. 1934’e kadar Ermenistan’ın tek kişilik lobisi olmuştur denebilir.
**Haberde Gunji diye geçen yer Bingöl’ün ilçesi Genç. O zamanki ismi de Genc idi.
*** Ahmet Hamdi Abuk (1848-1938). Cakacı Hamdi Paşa yahut Kürt Hamdi Paşa diye de bilinir. 1920’de Genelkurmaylığa kadar yükseldi. Kabinenin 1920’deki istifasıyla onun da görevi sona erdi. Yüzellilikler listesindeydi.
**** Bu isimde bir komutana rastlayamadım.
17.04.1925
ALINAN DUYUMLARA BAKILIRSA TÜRKLER MUSUL’U İŞGALE HAZIRLANIYOR
Cenevre’ya Göre Türkler Cemiyet’in Sınır Kararını Beğenmezlerse Saldıracaklar
Milletler Cemiyeti’nin Musul sınırı hakkında vereceği karar Türklerin lehine olmazsa, Kürt isyanını bastıran 50.000 kişilik Türk ordusu Musul’a yürüyecek. İsyanın bastırılmasına rağmen Türk birliklerinin Kürdistan’da kalmasının sebebi bu.
Milletler Cemiyeti Sınır Komisyonu’nun yapmış olduğu ankete güvenen Türklere göre sonuç leyhlerinde olacak. Türk raportörünün iddiasına göre ankette Musul’daki topluluğun %80’inin Türk yönetimini istiyor. Hatta komisyon bu sevgi gösterisinden etkilenmiş. Bu yüzden Türkler şu an ne Britanya ile bir anlaşmazlık istiyor ne de Brüksel tarafsızlık anlaşmasını çiğnemek istiyor. Sonuç 50 ye 50 bile çıksa Türkler kabul edecek ama daha kötü bir sonuçta Musul’u işgal edecekler.
Aynı zamanda Ankara Yunanistan ile ilişkilerini geliştirmek için adımlar atmaya devam ediyor. Türk resmi çevrelerine göre görüşmelerde ilerlemeler sağlandı.
09.11.1925
TÜRK ve FRANSIZ İTTİFAKI SAĞLAMLAŞIYOR
Paris Doğu’da Baskın Bir Rolü Amaçlıyor • Suriye’nin Dahili Garantilendi
Mustafa Kemal Paşa ve M. Franklin Bouillon* arasında geçen hafta imzalanan anlaşma ile Fransızlar, Almanya’nın bölgede savaştan önce elinde tuttuğu politik, ekonomik ve finansal gücü ele geçirdi. Türkiye Bağdat demiryolunda Fransa’ya ve Suriye’nin kontrolünü garanti etti ve İskenderun, Antakya, Halep özerk kılındı.
Suriye’de Fransızlar Ermeni jandarmaları yerel bölgede yaşayan Türklerle değiştirdiler çünkü Türkler yakın zamanda bu özerk üç bölgeyi kontrol eder hale gelme niyetindeler. Oysa Fransa, Türkiye’nin Suriye’ye dokunmamasını istiyor çünkü yakın zamanda askeri amaçlarla bölgeye 10 milyon dolar harcadılar.
Bu sorun çözülünce, Mustafa Kemal ve Bouillon anlaşmaya vardılar ki bu anlaşmanın ana teması Türkiye’ye Fransız yatırımının gelmesi.
*Fransız politikacı ve devlet adamı. Radikal Sosyalist Parti üyesiydi.O dönemde hükümetin özel temsilcisi olarak Türkiye’ye geldi.
20.04.1925
TÜRK GAZETECİLER DURUŞMA GÜNÜNÜ BEKLİYOR
Hüseyin Cahid Bey ve Üç Çalışanı İstanbul’dan Ankara’ya Getirildi
Tanin gazetesi editörü Cahid Bey, bu sabah karşı 2’de tutuklanarak Ankara’ya gönderildi. Daha önceden soruşturmaya alınan üç gazete çalışanı, gazetedeki politik görüşlerden habersiz olduklarını ve sadece gazete çalışanı olduklarını ileri sürdüler. Yine de üçü de yeni ilan edilen düzenin sağlanması kanununa aykırı davranma suçu ile yargılanacakları mahkeme gününü bekliyorlar.
* Takrir-i Sükun yasasından sonra pek çok basın organı 6 Mart 1925 günü kapatılmıştı. Aynı gün Hüseyin Cahit, bundan böyle siyasi yazılar yazmayacağını, yalnızca ilmi yazılar ve hatırat yazacağını ilan etmişti. Yine de tutuklandı. Gazetesi de 16 Nisan günü süresiz olarak kapatıldı. 7 Mayıs 1925’te davası tamamlandı ve ömür boyu sürgün cezasına çarptırılarak Çorum’a gönderildi. Daha evvel de (1919) İngilizler tarafından tutuklanıp Malta’ya sürgün gönderilmişti.
25.04.1925
MUSUL KOMİSYONU BUGÜN ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAK
Milletler Cemiyeti’nin Haziran’daki Toplantısına Yetişmeyebilir
Milletler Cemiyeti’nin Musul petrolünün dağıtımını belirleyecek Kuzey Irak sınır anlaşmazlığını araştırmak için kurduğu Musul Sınır Komisyonu çalışmalara başlayacak. Raporun hazirandaki toplantıya yetişmeyeceği bu yüzden belki Temmuzda özel bir toplantı ayarlanacağı ya da işin 3 Eylül’deki olağan toplantıya kalacağı belirtildi.
Komisyonun çalışması en az 6 hafta sürecek. Cemiyetten herhangi bir kimsenin, kararın Türkiye veya İngiltere leyhine olacağına dair bir bilgi vermesi imkansız. Komisyon olayı araştırırken üç grup haline ayrılacak ve elde ettikleri sonuçları karşılaştıracaklar.
Komisyonun sınır çizme gibi bir yetkisi yok ama rapor sayesinde Cemiyet yeni bir sınır belirleyecek. Türk yetkilinin Irak’ta istenmeyen adam olması dışında komisyon araştırmanın ilk günlerinde bir sorunla karşılaşmadı. Türk yetkilinin Musul’daki halkın yüzde 80’inin Türk tarafından yana olduğu iddiasının abartı olduğu belirtildi. Komisyon her iki tarafın yaptığı anketleri incelemenin yanında bir de kendi rastgele seçtikleri insanlara danıştılar.
Komisyona göre Musul’un ileride büyük bir petrol merkezi olma olasılığı düşük. Yerlilerin küçük kuyuları var ve bunları yemek yapmak için kullanıyorlar. Tren yolunun, boru hattının ve köylerin kurulması uğraş gerektiren meseleler.
30.04.1925
BAŞ PAPAZ GÖREV BIRAKMAYA HAZIR
Konstantinos Yunan Türk Anlaşmasını Bekliyor
Atina’dan gelen haberlere göre İstanbul’dan sürülen Yunan Baş Papazı Konstantinos, Yunan-Türk anlaşmasının ardından görevi bırakacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki problemleri çözen bir antlaşma yapıldığına dair bir emare yok. Ana problem Lozan Antlaşmasındaki nüfus mübadelesi maddesine uyulmasında yaşanan anlaşmazlık idi. Türkler baş papazı bu maddeye dayanarak sınır dışı ettiklerini savunmuşlardı.