top of page

08.06.1925
BİR GELENEK TERK EDİLDİ; TÜRKLER ARTIK ŞAPKA GİYİYOR.
Müslüman Yargıç Kuran’da Şapka Giyimini Destekleyen Yazı Buldu; İlk Hasırlar Hazır


Hasır şapkalar ve diğer her türlü tarz şapka Türkiye’de resmi izin aldı. Türklerin geleneksel başlıkları Batı’dan ithal edilen yenileriyle değişecek. Müslüman bir yargıç bu tutumu destekleyen, Kuran’dan bulduğu yazıyı şöyle açıklıyor: “Eğer bir Müslüman şapka giyen bir Hıristiyandan inek aldıysa ve bu inek süt vermezse Müslüman, ineğin süt vermesi için Hıristiyan gibi şapka takabilir.” 


Bu yazıya istinaden Müslümanların şapka giymelerinin İslam’a zarar vermeyeceğini belirtti. Yani her Müslüman istediği şapkayı takabilir ve bu onun dindarlığına zarar vermez. Yargıcın bu açıklaması, İstanbul Valisi Emin Bey’in* valiliğe gelen ziyaretçilerden başlıklarını çıkarmalarını emretmesi sonrası geldi. Askerler ve polisler de kasket giymeye başladı ve öğrenciler sınıflara şapkasız girmek için izne tabi tutuldular. 
 

Eski geleneğin bırakılmasının ilk sonucu Türklerin hayatlarında ilk kez hasır şapka takması oldu.

 


*1925 yılında İstanbul’un valisi Raşit Bigat idi. Mehmet Emin Erkulseyitoğlu (1881-1964) ise İstanbul şehreminliğine atandı. Şimdiki belediye başkanına denk gelir. 
 


13.06.1925
TÜRKİYE’DEKİ SON TUTUKLAMALAR BÜYÜK PLANI ORTAYA ÇIKARDI
Başkan Ali*, Vahdettin’i Tekrar Tahta Çıkarmayı Amaçlayan Gizli Örgütün Sırlarını Açıkladı 


Yapısı ile Ku Klux Klan’a benzeyen ve Vahdettin’i tekrar tahta çıkarmayı amaçlayan gizli bir örgütün varlığı, Ankara İstiklal Mahkemesi Başkanı Ali Bey tarafından yapılan bir açıklamayla ortaya kondu. 


Organizasyonun diğer amaçları arasında; halifeliği geri getirmek, Kürdistan’ın bağımsızlığı ve İstanbul’un tekrar başkent yapılması da var. Örgüt, Sultan tarafından, 1922 Kasım ayındaki kaçışının öncesinde kuruldu. Örgüt listesinde 150 isim mevcut ve affa uğramaları söz konusu değil. Örgütte Vahdettin’in kod adı “İslam hizmetkarı” ve “insanlığın velinimeti”. Ayrıca örgütü havariler meclisi denilen 12 kişilik bir ekip yönetiyor. Örgütün İngiltere tarafından desteklendiği iddia ediliyor. Ali Bey’in değerlendirmesine göre Vahdettin Kürt isyanından da sorumlu. 


Klanın keşfedilmesini takiben bir çok gözaltı yapıldı. Türk barosu lideri Lütfi Fikri Bey, eski jandarma komutanı Ali Kemal Paşa, eski Adalet Bakanı Cemil Molla, Sabri Paşa ve diğer beş kişi tutuklanarak Ankara’ya gönderildi. 
Cumhuriyet’e göre yeni tutuklamalar kapıda. İstiklal Mahkemeleri’nin elinde, isteyerek veya istemeyerek Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden kişilerden oluşan uzun bir liste var. Serbest Cumhuriyet Fırkası da bu oluşumu desteklediği suçlaması ile karşı karşıya. Halk bu örgütün açığa çıkmasını takiben dinin politik çıkarlar için kullanılabileceği konusunda uyarıldı.

 

*Ali Çetinkaya
 


15.06.1925
TÜRKİYE YUNANİSTAN UZLAŞMASI YAKIN


Nüfus mübadelesi şartlarını belirleyecek anlaşmanın imzalanması yakın. Karma komisyondaki yunan temsilci detayları görüşmek için bugün Ankara’ya geliyor. 


Kısaca belirtirsek 30 Ekim 1918 ve öncesinde Türkiye’de ikamet eden Yunanların ikameti devam edecek. Aynı şartlar Batı Trakya’daki Türkler için de geçerli. Yunan hükümeti Yunanistan’ı 1912’den önce terk eden Türklerin mülklerini, ücretin beşte birini peşin vermek üzere satın alacak. Aynı şartlar Türk tarafındaki Yunanlar içinde geçerli olacak. Her iki tarafta da herhangi bir el koyma veya gasp söz konusu ise bunlar iptal edilecek. Yunanistan’da bulunan Türk malları 9 ay içinde geri verilecek. Mülteciler yerleştirilirken Müslümanların inanç haklarına saygı gösterilecek. Mübadele esnasında meydana gelecek çatışmaları komisyon çözecek.

 

26.06.1925
TÜRKLER BAŞI AÇIK İBADET ETMEYE BAŞLADI
Yargıtay Camilerdeki Değişikliğe İzin Verdi • Kadınlar Havacı Oluyor 


Türkler artık camilerinde başları açık ibadet edebilecekler. Kutsal yazıtlara bakan yargıtay kıdemli yargıcı, başlığın sadece saygıdan çıkarılması gerektiğini belirtti, sıcaktan değil. Bu karar yakın zamanda terk edilen fes gelişmesini takip eden doğal bir sonuç. 
Değişimin diğer bir işareti ise, üç kadının Ankara Havacılık Kurumu tarafından havacı olarak yetiştirilmek üzere işe alınması. 

 


28.06.1925
ERMENİSTAN ve TÜRK PETROLÜ
The New York Times Editörü'ne; 


Osmanlı Amerika Gelişim Şirketi’nin yönetimi Amiral Chester ve oğlu Arthur’a devredildi. Şirketin ayakta kalabilmesi için 100 milyon dolara ihtiyacı var. 
1924 Şubatında Kemal’in halkla ilişkiler sorumlusu Sırrı Bey, Chester imtiyazlarına son verildiğini, ayrıca Chesterlarla hükümetin herhangi bir ilişkisinin kalmadığını belirtti. 31 Mart 1924’te ise Başbakan İsmet Paşa, Chester Mümessillerini maceracılar olarak tarif etmişti. 


Temsilciliğin iki ana organından biri Musul petrolü diğeri ise Ermeni petrolü idi. Bir İngiliz iştiraki olan Türk Petrol Şirketi ile Irak Hükümeti arasında imzalanan anlaşma ile Musul petrol hakları dört eşit parçaya bölündü: 


(1)Anglo-İran; 
(2)Royal Dutch Schell; 
(3)Standard Oil ve diğer 6 Amerikan Şirketi; 
(4) 65 Fransız Şirketi. *


Musul Sınır Komisyonu tarafından açıklanması beklenen kararın bu paylaşıma bir etkisi olmayacak.
 

220 millik bir kuşakta yer alan Ermeni petrolüne gelirsek, bu bölge Ermenistan’a Wilson ödülü olarak 

verildi. Türkiye’nin bu bölgede bir hakkı yok.  Lozan’da Ermeni meselesine tam değinilemedi ve Türk-Ermeni sınırı belirlenemedi. Lozan’dan Ermeniler için adaletli bir karar çıkmayabilirdi ama şu anda Ermenilerin dostları, haklarını Birleşmiş Milletler Senato’sunda arıyorlar. Wilson ödülünü görmezden gelen Lozan Anlaşması’na karşılar. 
 

Bu bilgiler ışığında, yönetimi yakın zamanda Amiral Chester ve oğluna tekrar verilen Chester Temsilciliğinin şu anki doğasını bilmek ilginç olacaktır. 


Vahan Kardaşyan**

*1883 senesinde Kayseri’de doğmuştur. Üniversiteye kadar da bu şehirde öğrenim görmüştür. Daha sonra Yale Üniversitesi’nde hukuk okumuştur. 1934’e kadar Ermenistan’ın tek kişilik lobisi olmuştur denebilir.
**Konu hakkında detaylı bilgi için bkz: Daniel Yergin (2003); Petrol. İş Bankası Kültür Yayınları

bottom of page