top of page

08.10.1924

TÜRKLER YABANCI OKULLAR ÜZERİNDEKİ YASAĞI KALDIRDI

Fransız Devleti’nin Ankara’daki görevlisi General Mougin, Türkiye’deki Fransız okulları üzerindeki yasağın kaldırıldığını duyurdu.

 

12.10.1924

TÜRKLERLE OKUL KONUSUNDA ANLAŞMAYA VARILDI

Geçtiğimiz Nisan ayında Türk Devleti, okullarda yer alan tüm dini sembollerin kaldırılmasını emretti. Bu yasağa direnen bazı İtalyan ve Fransız okulları kapatılmıştı.

 

12.10.1924

TÜRKLER MİLLETLER CEMİYETİ’Nİ İNGİLTERE’NİN IRAK’TAKİ FAALİYETLERİ HUSUSUNDA UYARIYOR

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Dışişleri Bakanı İsmet Paşa, Milletler Cemiyeti’ni İngiltere’nin Türkiye-Irak sınırındaki faaliyetleri hususunda uyardı: “İngiltere buradaki askeri faaliyetlerinin sorumluluğunu almalı” İki ülke, Türkiye-Irak sınırındaki statükonun içeriği ile ilgili bir mutabakata varamadılar. Londra statüko sınırının Lozan’da belirlendiğini savunurken İsmet Paşa bu sınırın 30 Eylül’deki mutabakatla belirlendiğini savunuyor.*

İsmet Paşa Türk askerinin sınırın diğer tarafında hazır beklediğini söyledi. İngiltere’nin bu geçici sınırı kabul etmemesi durumunda, Milletler Cemiyeti’nin Ortadoğu’da bir sorun çıkmaması için acil bir çözüm getirmesi gerekiyor.

 

* İsmet Paşa’nın kast ettiği mutabakat, Milletler Cemiyeti’nin 30.09.1924 tarihli oturumunda belirlenen 3 üyeli özel bir komisyonla varılan mutabakattır. 29.10.1924’te Brüksel’de olağanüstü toplanan Milletler Cemiyeti, Türkiye ile Irak arasında Brüksel Sınırı denilen geçici bir sınır belirledi. Bu sınıra göre Musul, Irak tarafında kalır.

13.10.1924

Bugün İngiliz kumandanın, Aşuta*’da bulunan Türk kumandana bir mektup yazdığı bilgisi elimize ulaştı. Türkler ile uyum içinde çalışmak isteyen kumandana, Türk kumandan ‘uygun’ bir cevap verdi. Gelişme sonrası yeni bir askeri hareketlilik kaydedilmedi fakat Kemal Paşa Meclisi olağanüstü topladı, kumandanlar ile görüştü.

 

Meclis başkanı ve Cenevre’deki Türk delegesinin başı olan Fethi Bey, Tanin Gazetesi’ne bu sabah verdiği mülakatta şunları söyledi: “Türkler Lozan’da çizilen sınırlara her zaman saygılıdır fakat görüyoruz ki bu sınır ihlal ediliyor. İki ülke arasındaki görüş farklılıkları beraberinde askeri çatışmaları getirebilir ve bu geri dönüşü olmayan bir karışıklığa neden olabilir”

 

Bu Türk yetkililer tarafından yapılmış şimdiye kadarki en kötümser açıklamaydı. Fakat medya yine de şu ana kadar takdire şayan bir olgunluk gösterdi. Burada ve başka yerlerde savaş tamtamlarının sesi duyulmaya başladı. Bu sesler İngilizlerin tehditlerine aşina olan İsmet Paşa’yı ve dizleri üstünde Mudanya’ya gelen Sir Charles Harington’u hatırlatıyor. Medya yine de bu ihtilafın dostça çözülebileceği umudunu koruyor.

 

* Haberde Ashuta diye geçiyor. Hakkari Çukurca’ya bağlı bir Süryani köyü. Eski ismi Aşuta idi fakat 1928’de Çığlı olarak değiştirildi.

 

21.10.1924

MİLLETLER CEMİYETİ 27 EKİM’DE BRÜKSEL’DE IRAK’TAKİ İHTİLAF İLE İLGİLİ HAREKETE GEÇECEK

Milletler Cemiyeti yetkilileri, üye ülkelerin de teklifiyle İngiltere ve Türkiye arasındaki ihtilafı çözmek için 27 Ekim’de Paris yerine Brüksel’de bir toplantı gerçekleştireceklerini ilan ettiler.

[…]

 

27.10.1924

TÜRKLER GOEBEN’İ TAMİR EDİYORLAR

Goeben’in yapımcıları olan Blohl ve Voze bugün İstanbul’a vardılar. Mühendislerin tamiratın neye mal olacağı hesaplayacaklar. Meclis 1.000.000 TL’sını bu yıl için gözden çıkardı. Geminin bugün itibari ile fiyatı 25.000.000 dolar.

 

 

28.10.1924

İNGİLTERE-TÜRKİYE KRİZİ MİLLETLER CEMİYETİNDE

Lord Parmoor ve Fethi Bey, Milletler Cemiyeti toplantısı öncesi görüştüler ve her ikisi de açıklamalarda bulundular. Türk tarafı Lozan ile belirlenen sınırlara saygılı olduklarını, bu sınırın herkes tarafından kabul edilmesini beklediklerini ifade etti. Fethi Bey, savaş sonlandıktan bu yana Irak’taki Musul sınırının İngiltere tarafından üç kez değiştirildiğini hatırlattı.

Türkiye savaş sonrası antlaşma imzalarken Irak sınırının, Mondros Mütarekesi ile belirlenen sınır ile aynı kalacağını bekliyordu. İngiliz General Marshall ise sınırı Musul, Kerkük, Sancak, Erbil ve Süleyman’ı da kapsayacak şekilde Irak lehine değiştirdi. Sevr sonrası sınır Musul’un kuzey vilayetlerinden Diyarbakır’ın güneyine dek genişletildi.

Fethi Bey Türkiye’nin Milletler Cemiyeti toplantısı sonrası açıklanacak karara saygılı olacağını bildirdi. Sınır 24 Temmuz 1923’te çizildiği haliyle kabul edilirse İngiltere’nin işgal ettiği topraklardan derhal çıkması gerektiğini söyledi.

 

Bu sınır kavgası kolay çözüleceğe benzemiyor çünkü Türk askeri tarafınca da işgal edilmiş değildi. Burası bir tampon bölgeydi ve Türk hakimiyetinde de değildi. İngilizler burayı işgal ettikleri tarih olan 14 Eylül 1923’ten beri Türkler ile çekişme halindeler.  Bu çekişmeyi Irak’taki manda bölgelere de taşıdılar. Aynı zamanda İngilizler, İngiliz uçaklarının Türk hava sahasını ihlal ettikleri suçlamalarını da inkar ediyorlar. Uçaklarının, Türklerin hukuksuzca işgal ettikleri bölgeler üzerinde keşif yaptıklarını savunuyorlar.

 

Türkler bu açıklamaya sahada cevap verdiler: “İhtilaflı alanlar hakkında söz söylemek geçen sene Temmuz ayından beri İngiltere’nin tasarrufunda değildir.”

bottom of page