28.11.1923
TÜRKİYE’DEKİ CUMHURİYET PLANI NEDEN ONANDI
Cumhuriyetin ilanından sonra Ankara ve İstanbul’dan gelen uyarılar, son zamanlardaki raporları aydınlatır nitelikte. Öyle görülüyor ki Cumhuriyet, kurucu meclisi de içeren bir oligarşi tarafından inşa ediliyor. Senato, kontrol komitesinin gücünün başkana verildiği ve üyelerin de yine başkanca atanacağı bir cumhuriyet. Gelişmelere bakılırsa Ankara’daki cumhuriyet, Hellen tipi bir demokrasiden çok Roma tipi bir cumhuriyete benzeyecek. […] Mustafa Kemal Paşa’nın bir Avusturyalı gazeteciye verdiği mülakat Ekim ayının 18’inde Viyana’da, 29’unda ise İstanbul ve Ankara’da yayınlandı. Mülakat politika çevrelerinde sansasyona neden oldu. Paşa verdiği mülakatta yasama ve yürütme yetkisinin mecliste toplandığını ifade etti ve şöyle devam etti: “Bu iki kelimeyi tek bir sözcükle ifade edecek olursanız, hangi sözlüğe bakarsanız bakın Cumhuriyet terimini görürsünüz. Henüz Türkiye’nin gelişmesi tamamlanmış değil. İlerleyen zamanlarda Cumhuriyetin ilkeleriyle uyumlu kimi değişiklikler de olabilir. Türkiye demokratik bir cumhuriyet olacaktır, hatta şimdikinden bile. Batıdaki cumhuriyetlerin ilkeleriyle bizim cumhuriyetimizin ilkeleri hiçbir zaman çelişmeyecektir.” Bu sözler şüpheyle karşılandı zira eğer Türkiye Batı’daki cumhuriyetleri kendine örnek alıyorsa, Paşa’nın henüz hiçbir ön hazırlık yokken kendini başkan seçtirmesi nereye koyulabilir? Luis Napolyon’un iki sene sonrasında imparator olduğu, 1848 Aralık’ındaki darbe hazırlığına benziyor. Diğer tarafta da Paşa’nın parti içerisindeki kontrolü başkan olduktan sonra kaybedeceğini öngörenler var. Bu görüşe göre yazın yapılacak seçimlerde Halk Fırkası güç kaybedecek ve güç tekrar İttihad ve Terakki Cemiyeti’ne geçecek. Cemiyete yakın isimler de bilhassa İstanbul’da güç kazandıklarını savunuyorlar. İstanbul gazetesi Tevhid-i Evklar’a* göre politikacılar anayasanın fazlasıyla değişmiş olmasından; başkanın yetkilerinin, görev süresinin, seçim kriterlerinin belirsizliğinden endişe duyuyorlar. Öyle görülüyor ki siyasetçiler Kemal Paşa’nın diktatörlüğünden çok yetkilerini kaybetmekten korkuyorlar. Tüm bu endişelere karşın, başkanın özgün taslaktaki yetkilerini sınırlamak yahut korumak şöyle dursun gücünü daha da arttıracak yeni bir durum oluşuyor.
*Tevhid-i Efkar